Karbüratör Nasıl Çalışır? Avantajları ve Dezavantajları
Neler Okuyacaksınız?
Karbüratör Nasıl Çalışır?
Karbüratör, eski nesil benzinli motorlarda kullanılan bir yakıt sistemi bileşenidir. Karbüratör, hava ve yakıtın karıştırıldığı ve bu karışımın silindirlere gönderildiği bir cihazdır. İşte karbüratörün çalışma prensibi:
- Hava Girişi: Karbüratör, hava girişi için bir hava filtresi kullanır. Hava filtresi, dışarıdan alınan havanın temizlenmesini sağlar ve karbüratöre giren havanın temiz olmasını sağlar.
- Yakıt Deposu: Karbüratörde bir yakıt deposu bulunur. Bu depo, benzinin karbüratöre akmasını sağlar.
- Yakıt Pompası: Karbüratörde bir yakıt pompası bulunmaz. Bunun yerine, yerçekimi veya aracın hareketiyle yakıt deposundan karbüratöre doğru akış gerçekleşir.
- Karbüratör Gözü: Karbüratör gözü, yakıt deposundan gelen benzinin karbüratör içinde biriktirildiği bölümdür. Bu gözde, yakıt seviyesini kontrol etmek için bir yüzer bulunur.
- Karbüratör Memeleri: Karbüratörde bir veya daha fazla karbüratör memesi bulunur. Bu memeler, hava ve yakıtın karıştığı noktalardır. Hava, hava filtresinden geçerek karbüratöre gelir ve memelerden geçerken yakıtla karışır.
- Gaz Kelebeği: Gaz kelebeği, karbüratörün içinde bulunan bir valftir. Gaz pedalına basıldığında, gaz kelebeği açılır ve hava akışı artar. Bu da karbüratör memelerinden daha fazla yakıtın karışıma girmesini sağlar.
- Karışım Ayarı: Karbüratörde, hava-yakıt karışımının ayarlanabilmesi için bir karışım cihazı bulunur. Bu cihaz, karbüratörün üzerinde veya altında bulunabilir ve karışımın zengin veya zayıf olmasını ayarlamak için kullanılır.
- Silindirlere Gönderme: Karbüratörde karışan hava-yakıt karışımı, silindirlere gönderilir. Silindirlerdeki pistonlar, bu karışımı sıkıştırır ve ateşleme bobinleri tarafından ateşlenir.
Karbüratör, modern otomobillerde yerini enjeksiyon sistemlerine bırakmıştır. Enjeksiyon sistemleri, elektronik kontrollü enjektörler kullanarak yakıtı silindirlere enjekte eder. Bu sistemler, daha hassas ve verimli bir yakıt kontrolü sağlar.
Karbüratör, merkezde daha dar olan ‘namlu’ veya ‘ venturi ‘ olarak bilinen ‘metal borulu bir yapı’dan başka bir şey değildir. Hava bu boru vasıtasıyla motor silindirlerine geçer. Hava karbüratöre girdiğinde hızı/hızı sabittir. Ancak hava dar uca ulaştığında hızı artmaya başlar. Tüpün bu dar ucu, gelen hava için hız arttırıcı görevi görür. Havanın hızı namlunun en dar noktasında maksimum seviyeye ulaşır. Bunun nedeni, içinden geçmesi gereken daralma alanıdır. Hava en dar noktadan geçtiğinde, namlunun hemen daha geniş açılması nedeniyle hızı aniden düşer.
Bu, basınçta hızlı bir düşüşe neden olur. Böylece negatif basınç oluşturur. Böylece, yakıt borusunun karbüratörün şamandıra odasından yakıtı kaldırmasını ve gelen havaya püskürtmesini sağlar. Burada yakıt hava ile orantılı olarak karışır. Daha sonra karışım , emme manifoldu vasıtasıyla motor silindirlerine geçer. Böylece karbüratör, motorun değişen çalışma koşullarına göre yakıtı atomize ederek buharlaştırarak hava ile karıştırır.
Karbüratörün Tasarım ve Çalışma Prensibi
Ek olarak, negatif basıncı ayarlamak için bir kelebek vana (kısma) kullanılır. Bu, motorun çalışma koşullarına uyacak şekilde yakıtın hava ile değişen oranlarda karıştırılmasını sağlar. Kelebek vana, hızlandırıcı/gaz kelebeğine bağlıdır ve onun tarafından kontrol edilir. Ayrıca duruma göre aracın sürücüsü veya motosiklet sürücüsü tarafından kontrol edilir.
Bir karbüratörün hava-yakıt oranını değiştirmek için kullandığı daha birçok alt sistem vardır. Temel tasarımda, bir Jikle sistemi, bir Rölanti/Düşük hız sistemi, bir Hızlandırıcı Pompa sistemi, bir Yüksek Hız sistemi ve bir Güç sistemi vb. içeren beş ana sistem vardır.
Karbüratör Ölçüm Sistemleri
Karbüratörlerde kullanılan bazı ölçüm sistemleri şunlardır:
- Yakıt Seviye Göstergesi: Karbüratördeki yakıt deposunda bulunan yüzer, yakıt seviyesini ölçmek için kullanılır. Yüzer, karbüratördeki bir göstergeye bağlıdır ve yakıt seviyesi düştükçe veya yükseldikçe göstergeye bilgi verir.
- Hava Akış Ölçer: Karbüratörlerde hava akışını ölçmek için kullanılan bir hava akış ölçer bulunabilir. Bu ölçer, hava filtresi ve karbüratör arasına yerleştirilir ve hava akışını doğru bir şekilde ölçer. Bu bilgi, karbüratörün yakıt miktarını ayarlamak için kullanılabilir.
- Vakum Ölçer: Karbüratörlerde vakum ölçümü yapmak için vakum ölçerler kullanılabilir. Vakum ölçerler, karbüratörün vakum sistemini kontrol etmek ve vakum sızıntılarını tespit etmek için kullanılır. Bu ölçümler, karbüratörün doğru bir şekilde çalışmasını sağlamak için önemlidir.
- Yakıt Basınç Ölçer: Karbüratörlerde yakıt basıncını ölçmek için yakıt basınç ölçerleri kullanılabilir. Bu ölçerler, yakıt pompası tarafından sağlanan basıncı gösterir ve karbüratörün yakıt akışını kontrol etmek için kullanılabilir.
Bu ölçüm sistemleri, karbüratörün doğru bir şekilde çalışmasını sağlamak ve yakıt akışını kontrol etmek için kullanılır. Bu ölçümler, karbüratörün ayarlanması ve bakımı sırasında önemlidir. Ancak, modern otomobillerde enjeksiyon sistemleri kullanıldığından, bu ölçüm sistemleri enjeksiyon sistemlerinde daha yaygın olarak kullanılır.
Ek olarak, Carb, performansı artırmak için “ölçüm sistemleri” adı verilen dengeleyici cihazları da kullanır. Bunlar, ölçüm çubukları, hava tahliye sistemleri, ekonomizörler, bileşik jetler ve yardımcı hava valfleri gibi bileşenleri içerir. Bu sistemler , mümkün olduğu kadar ideal hale getirmek için hava-yakıt oranını daha da düzeltir. Daha gelişmiş tasarımlar, birden fazla namlu kullanır (ikili, üçlü ve en fazla dört namlu, diğer adıyla Quadra). Bunlar, daha yüksek performans sağlayan Çoklu Namlulu karbüratörler olarak bilinir.
Çok namlulu karbüratörler, büyük hacimli motorlar için daha yüksek hava akış hızı sağlar. Çok namlulu tasarımlar, aynı olmayan, farklı boyutlarda birincil ve ikincil namlulara sahip olabilir; farklı hava-yakıt oranlarının karışımlarını vermek üzere kalibre edilmiştir.
Karbüratörün Avantajları:
Karbüratörün bazı avantajları şunlardır:
- Basitlik: Karbüratörler, enjeksiyon sistemlerine kıyasla daha basit bir yapıya sahiptir. Daha az sayıda bileşen içerirler ve daha az karmaşıklık gerektirirler. Bu, üretim maliyetlerini düşürebilir ve bakımı daha kolay hale getirebilir.
- Daha Az Elektronik Bağımlılık: Karbüratörler, elektronik kontrol ünitelerine (ECU) ihtiyaç duymazlar. Bu, arızaların daha kolay teşhis edilebilmesi ve onarılabilmesi anlamına gelir. Ayrıca, elektronik sistemlerin arızalanması durumunda bile aracın çalışmaya devam edebilmesini sağlar.
- Daha Uygun Maliyet: Karbüratörler, enjeksiyon sistemlerine kıyasla daha uygun maliyetlidir. Hem üretim hem de onarım maliyetleri genellikle daha düşüktür. Bu, daha ekonomik bir seçenek olabilir, özellikle daha eski veya daha düşük bütçeli araçlar için.
- Daha Kolay Ayarlanabilirlik: Karbüratörler, hava-yakıt karışımının ayarlanması konusunda daha kolaylık sağlar. Karbüratörlerdeki jetler ve ayar vidaları, karışımın zenginlik veya zayıflığını ayarlamak için kullanılabilir. Bu, performans veya yakıt ekonomisi gibi tercihlere göre karışımın ayarlanabilmesini sağlar.
- Daha İyi Soğuk Hava Performansı: Karbüratörler, soğuk hava koşullarında daha iyi performans gösterebilir. Soğuk havada, karbüratörlerin otomatik olarak daha zengin bir karışım sağlaması için choke mekanizmaları bulunur. Bu, motorun daha kolay çalışmasını ve daha iyi performans sunmasını sağlar.
Bu avantajlara rağmen, karbüratörlerin bazı dezavantajları da vardır. Örneğin, enjeksiyon sistemlerine kıyasla daha az hassas bir yakıt kontrolü sağlarlar ve yakıt ekonomisi ve emisyonlar konusunda daha az verimli olabilirler. Ayrıca, yüksek performanslı veya modern motorlarda genellikle enjeksiyon sistemleri tercih edilir.
Karbüratörün Dezavantajları:
Karbüratörün bazı dezavantajları şunlardır:
- Daha Az Hassas Yakıt Kontrolü: Karbüratörler, enjeksiyon sistemlerine kıyasla yakıt kontrolünde daha az hassasiyete sahiptir. Karbüratörlerdeki jetler ve ayar vidalarıyla karışım ayarı yapılabilir, ancak enjeksiyon sistemleri daha hassas bir şekilde yakıt miktarını kontrol edebilir. Bu, yakıt ekonomisi ve emisyonlar konusunda enjeksiyon sistemlerinin daha iyi performans göstermesine neden olur.
- Daha Az Verimli: Karbüratörler, enjeksiyon sistemlerine kıyasla daha az verimli olabilir. Enjeksiyon sistemleri, yakıtı daha doğru bir şekilde enjekte ederek daha iyi bir yanma sağlar. Bu da daha iyi yakıt ekonomisi ve daha düşük emisyonlar anlamına gelir.
- Daha Az Uyumlu: Karbüratörler, modern yüksek performanslı ve yüksek teknolojili motorlarla uyumlu olmayabilir. Bu tür motorlar genellikle enjeksiyon sistemleriyle donatılmıştır çünkü enjeksiyon sistemleri daha hassas kontrol ve daha iyi performans sağlar.
- Daha Az Esneklik: Karbüratörler, değişen sürüş koşullarına veya motor gereksinimlerine hızlı bir şekilde uyum sağlamak konusunda daha az esneklik sunar. Enjeksiyon sistemleri, sensörler ve kontrol üniteleri aracılığıyla anlık verileri analiz ederek yakıt miktarını ve zamanlamayı ayarlayabilir. Bu, daha iyi performans ve yakıt ekonomisi sağlar.
- Daha Az Emisyon Kontrolü: Karbüratörler, emisyon kontrolü konusunda enjeksiyon sistemlerine kıyasla daha az etkilidir. Enjeksiyon sistemleri, egzoz gazı geri dönüş valfleri ve katalitik konvertörler gibi bileşenlerle emisyonları kontrol ederken, karbüratörlerde bu tür mekanizmalar bulunmaz.
Bu dezavantajlara rağmen, karbüratörler hala bazı araçlarda kullanılmaktadır, özellikle daha eski veya daha düşük bütçeli araçlarda. Ancak, modern otomobillerde genellikle enjeksiyon sistemleri tercih edilmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular?
Jikle Nedir?
Cevap: Motorun karbüratöründeki hava akışını kısıtlamak için tasarlanmıştır. Bu, yakıt-hava karışımını zenginleştirmeye yardımcı olur ve düşük sıcaklık koşullarında bir motoru çalıştırma yeteneğini geliştirir.
Karbüratör sürekli olarak mükemmel bir hava-yakıt oranı sağlayamaz?
Cevap: Karbüratör Sürekli olarak mükemmel bir hava-yakıt oranı sağlayamaz